Seçimler sonrasında Türkiye’yi bir iç savaşmı bekliyor ?

Seçimler sonrasında Türkiye’yi bir iç savaş
mı bekliyor ?

The article in Greek Language

The article in English language 


Leonidas Koumakis yazıyor*

Seçim sonrası Türkiye’sinin nasıl olacağını elbette kimse kesinlikle tahmin edemez. Fakat bir çok veri, şekillenen vaziyet ve olası gelişmelere istinaden, seçim sonrası Türkiye’sinin bir iç savaşın getireceği huzursuzluğunun beklentisinde olacağı farz edilebilinir. Şöyle ki:

1. Yaklaşık son iki yılda ve seçim öncesi dönemde, Türkiye içinde ve dışında yapılan tüm ciddi kamuoyu yoklamaları muhalefetin Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacağını ve TBMM’de de göreli bir çoğunluğa sahip olacağını göstermektedirler.

2. R. T. Erdoğan, D. Bahçeli’nin faşistleri ve organize suç örgütlerinin harika işbirliğiyle Türkiye’de kurmuş oldukları iktidar düzenini başkalarına devretmeleri son derece zor olması yalnızca imtiyazlarını ve iktidarı kaybetmekten korktuklarından değil, aynı zamanda aleyhlerinde başlatılacak kovuşturma, hapis ve idam (ölüm cezası geri getirilirse) cezalarıyla tehdit edildiklerindendir.

3. Türkiye’ye zorbalıkla uygulanan sistem sayesinde, kamu sektörünün tamamını ve medyanın yaklaşık %95’ini kontrolları altında tutmaktadırlar. Devlet televizyonu muhalif konuşma ve duyurularını sadece yayınlamamakla kalmıyor, aynı zamanda ön ödemeli yayınları bile yayınlamayı reddediyor!

4. R.T. Erdoğan’ın iktidarda gelişinden 2014 yılına kadar geçen dönemde tüm seçimleri Erdoğan halkın geniş desteğiyle kazandı. Fakat 2013’ün şok edici olayları (Gezi Parkı olayları, büyük skandallara Erdoğan’ın oğullarının, kızlarının ve yakınlarının adlarının karışması) Erdoğan’ın “demokrasi treninden” inip “manipülasyon trenine” binmesinin anını simgelediler. 2014’ten 2019’a kadar, sekiz önemli seçimlerin “resmi” sonucu olarak, andlaşma gereği Anadolu Ajansı, iktidar partisi AKP’nin Koordinasyon Seçim Merkezi’nden gelenler açıklandı, yani “kendi kendilerine gelin güvey oldular”! Muhalefet nihayet 2019 belediye seçimlerinde “uyandığında” en önemli seçim merkezlerine temsilciler ve gözlemciler göndererek birçok belediyeyi – Ankara ve İstanbul gibi kaleleri – kazanmayı başardı.

5. 2023’ün hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekilliği seçimlerinde de aynı oy sayım “sistemi” uygulanacak. Tek fark, muhalefet partileri ilk kez büyük ve kitlesel bir seferberlik ilan ederek kendi oy sayım sistemlerini uygulayacaklar ve 190.000 sandık merkezinin her birinde azamî üç temsilci bulunduracaklar.

6. Yunanistan Üniversitelerinin öğrenci seçimlerinde olduğu gibi, seçim gecesi, olası tüm parti kurmayları tamamen farklı seçim sonuçları ilân edecekler.

7. Büyük bir olasılıkla Cumhurbaşkanlığı seçimleri 28 Mayıs 2023’te ikinci tura gitmesi muhalefet liderinin kazanmayacağından değil, fakat Anadolu Ajansı’nın, yani AKP’nin parti aygıtının  açıklayacağı gibi, Bay Kemal’in küçük bir farkla önde olduğunu söyleyeceklerinden…

8. Karanlık kişiliğiyle Sarayın tüm kirli işlerini yerine getien Hakan Fidan, MİT’in bodrumlarından seçimlerin arifesine kadar Türkiye’nin büyük sorunlarını sapatırılması uğruna çeşitli “eylem” ve kutuplaşma pratikleri uyguluyor – uygulayacak. Çoktan, parti bürolarına yönelik silahlı saldırılara, siyasetçilere veya muhalefetin düzenlediği mitinglere yönelik faşizan saldırılara, AKP bürolarına yönelik prövekatörce saldırılara, dini husumetlerin sistematik olarak körüklenmesine şimdiden tanık oluyoruz ve seçim günü yaklaştıkça bu gibi olayların çoğalması bekleniyor. Elbette Erdoğan’ın coşkulu seçim öncesi vaatlerinin yanı sıra birden fazla oy kullanma, mültecilerin “Türkleştirilmesi”, oy pusulası hırsızlığı ve daha bir çok klasik seçim sahtekârlık yöntemlerinin de önümüzdeki seçim tablosunu tamamlamaları bekleniyor… !

9. Rejimin, sandıklardan çıkacak herhangi bir sonucu R.T. Erdoğan’ın “zaferi” olarak sunması bekleniyor. Tamamen kontrol altında bulunan Yüksek Seçim Kurulu, RT Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı seçiminin “kazanan”ı ilan edecek ve çeşitli “dostlar” (örneğin Rusya, Azerbaycan, Pakistan, Katar vb.) ve uydular (örneğin Tatar), kendi beyanına istinaden onu acel acele “tebrik edip”, ona prejtij vererek seçimlerin galibi olarak tanınmasına yol açacaklar.

Bahsedilen tabloyu göz önüne alırsak, hem muhalefet hem de özellikle Batılı ülkeler Erdoğan’ın Ankara’nın sarayında “zorakî”kalmasına anlayış göstermeyeceklerinden, yoğun bir iç, iç huzursuzluk dönemi beklemek mümkündür.

Yeni Türk Lirası tedavüle çıktığı günden bu yana en düşük kur fiyatında, enflasyon değeri üç haneye ulaştı (resmi olarak çift haneli) ve 6 Şubat 2023’teki deprem felaketinin insani ve ekonomik zararları Türk toplumunu dize getirmeye devam ediyor.

Bu durumla karşın Yunanistan-Türkiye ilişkileri, fırtına öncesi, önemli bir sakinlik dönemi yaşamaları bekleniyor.

Çünkü Türk – Yunan  ilişkileri üstünde sabit kalan fırtınanın sebebi:

·         TC’nin yaklaşık olarak tüm dünya ülkelerinin tanıdığı Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ni, garantörü olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımamasına ısrar etmesi,

·         Yunanistan aleyhine beyan ettiği casus belli’yi kaldırmaması, 21. yüzyılda yenı Osmanlı imparatorluğunu kurma hayallerinden vazgeçmemesi, Lozan Antlaşması’nı sadece işine geldiği yerde değil, gelmediği yerde de tanıması,

·         Kıbrıs’taki ki işgal ordusunu ve yerleştirdiği yerleşimcileri çekmemesi,

·         Komşularına karşı bir “süper güç” olarak “toprak iddialarında” bulunması.

Bütün bunları karşılamanın en güvenli yolu, Yunanistan ve Kıbrıs’ın caydırıcı güçlerinin sürekli artırılması ve ortak çıkarlara dayalı güçlü ittifakların kurulmasıdır. Çünkü bunlar basitçesine mahallemizdeki her sahte zorbayı karşılamanın en güçlü kalkanını oluşturmaktadırlar!

Makalenin İngilizce çevirisi , Makalenin Yunanca çevirisi

Türkçe ye çeviri Vasilis Kiratzopulos

Leonidas Koumakis: Avukat, Yazar, Köşe Yazarı-Analist, Uluslararası Yunan Derneği (İHA, International Hellenic Association)  üyesi. Konstantinupolis Helenizminin Türk devleti tarafından sürekli ve yöntemli olarak yok edilmesini anlatan otobiyografik, kitabı “Mucize – Gerçek Bir Hikaye“, İHA elektronik kütüphanesinde hem Yunanca hem de İngilizce olarak tamamen ücretsiz olarak sunulmaktadır.


Τα άρθρα που δημοσιεύονται στην ιστοσελίδα του ΙΗΑ εκφράζουν αποκλειστικά τους συγγραφείς – μέλη του ΙΗΑ. Η ιστοσελίδα του ΙΗΑ δεν λογοκρίνει, ούτε επεμβαίνει σε άρθρα – κείμενα των μελών του ΙΗΑ.


International Hellenic Association

Leave a ReplyCancel reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.