Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanı sayın Hulusi Akar’a yönelik mantıkî sorular

Delaware – USA
http://www.professors-phds.com. email: IHAHellas@gmail.com
Tel. (+0030) 6939250584

25 March, 2021

Sayın Bay Hulusi Akar
Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanı,

Bilgilendirme:π

(1) Sayın Bay Niko Panayotopulo
Yunanistan Cumhuriyeti Millî Savunma Bakan
(2) Sayın Bay Haralambo Petridi
Kıbrıs Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanı
(3) Sayın Bay Nıkolao Dendia
Yunanistan Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanı
(4) Sayın Bay Nıko Hristodulidi
Kıbrıs Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanıp

Açık mektubun İngilizce çevirisi

Açık mektubun Yunanca çevirisi


Bakanlık görevlerinizi devraldığınızdan bu yana, daimi sürette Yunanistan’ı itham ediyorsunuz ki aslen ima ettiğiniz suçlamalar Yunanistan la değil, Türkiye ile alakalıdırlar. Şöyle ki:

Yunanistan’ın Ege adaları neden ve kime karşı silahlandırıldığını sürekli olarak merak ediyorsunuz.

Yunanistan’ın Ege adalarının tam karşısında 1974’ten beri tam teçhizatlı kocaman Ege Ordusunun (4. Ordu) neden ve kime karşı kurulduğunu kendinize sordunuz mu ? Arzunuz, günü birlik Yunanistan’ı demeçlerinizle tehdit etmek, Anadolu kıyılarında ordu yığarak tatbikatlar gerçekleştirmek ve bunlara karşın Yunanistan BM Şartı nın 51.ci maddesinde belirtien Meşru Müdafaa Hakkını kullanmamasımıdır ?

Türkiye’nin deniz alanlarında hak ve menfaatleri olduğunu iddia ettiğiniz her şey yalnız tek taraflı olup keyfi taleplerinizdir. Uluslararası hukuka dayandırılamazlar. Bunlar münhasıran orduya dayalı kaba kuvvetle Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerini göz ardı ederek empoze edillen ve Türk halkını açlığa itten taleplerdir.

Yunanistan’ı “yayılmacı mantığını bir an önce terk etmeye” davet edip “hiç kimsenin toprak bütünlüğüne, hak ve adaletine gözünüzün olmadığını” bildirmeniz mümkünmüdür?

  • Yunanistan mı Kıbrıs’ı mı işgal etti, yoksa Kıbrıs Cumhuriyeti’nin (sözde) garantörü olmasına rağmen, BM tarafından da kınanan, orduya dayalı işgal ile Kıbrısı taksim eden, hatta iki Kıbrıs devletini “meşrulaştırmak” isteyen Türkiye  değil mi?
  • Yunanistan Suriye Arap Cumhuriyeti topraklarını mı işgal etti? yoksa peş peşe üç askeri müdahale ile yabancı topraklarda üsler ve karakollar kurarak 1923 Lozan Antlaşması’nı açıkça ihlal eden Türkiye değil mi?
  • Yunanistan sürekli olarak Irak Cumhuriyeti topraklarını istilâ mı ediyor ? yoksa dilediği zaman yabancı bir devletin sınırlarına saygı göstermeksizin Lozan Antlaşması’nı bir kez daha ihlal eden Türkiye mi?
  • Yunanistan, savaş halide bulunan Libya topraklarını istila mı ediyor, yoksa halk tarafından tanınmayan, atanmış yetkililerin imzalarını bahane eden Türkiye mi?
  • Yunanistan, Nagorno – Karabağ savaşına karıştı mı yoksa, Azerilerin galibiyetiyle “zafer” ilan eden Türkiye mi?

Siz Yunanistan’ı “yayılmacı mantığını bir an önce terk etmeye” nasıl davet edersiniz ki siz ve Türkiye somut hareketlerle kanıtladığınız gibi yayılmacılıktan ilham alanlarsınız…

Siz, Yunanistan ın meze olmaması için susmasını (Eylül 2020) tembih eden değilmisiniz? Söz konusu tembihiniz, Benito Musolini nin Dışişleri Bakanı Galeazzo Ciano’ya “Hitler Yunanistan’ı işgal ettiğimi gazetelerden öğrenecek” (Ekim 1940), sözlerini hatırlatıyor. Fakat Nisan 1945’te Musolini Milano’nun ana meydanında baş aşağı asılı kaldı mı?

Ne için Yunanistan’ın yaptığı askeri tatbikatlar “tahrik” oluyor da sizin 87 gemi, 27 uçak, 12 helikopter, F-16, F-4 vb. (Mart 2021) katıldığı askeri tatbikatlarınız “tahrik” adlandırılmıyorlar? Hiç kimsenin anlayamadığı farkı siz nasıl algılıyorsunuz?

“Yunanistan kıta sahanlığındaki iddiaları uluslararası hukuku ihlal ediyor” diyorsunuz, fakat 31.12.2020 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin birleşik karakterini ve bütünlüğünü korumanın hayati önemini yeniden teyit eden Genel Kurul kararını tek alehte oy kullanan Türkiye olduğunu göz ardı ediyorsunuz [4 çekimserle (Kolombiya, Madagaskar, Nijerya, Venezuela) aleyhine (Türkiye) 1’e karşı 152’lik kayıtlı oyla kabul edildi]. Yani 152 ülke adaletsiz de yalnız Türkiye mi adaletli?

Neden işinize geldiğinde 1923 Lozan ve 1947 Paris Antlaşmalarını anıyorsunuz? İlkinde üstlendiğiniz yükümlülüklerin hiçbirine saygı göstermediğinizin farkında değilmisiniz [farzı misal Lozan md. 14 İmbros ve Tenedos (Gökçe ada ve Bozca ada) Adaları, Azınlıkların korunması md. 37 – 45]. İkincisinde konveksiyonel yükümlüklerinizi göz ardı ederek kaçınmalı tarafsız kaldığınız 2.ci Dünya Savaşı sırasında Yunanistan bağımsızlık ve Demokrasi adına 715.000 masum sivil ve 88.000 askerini feda etmedi mi? Lozan anlaşması gereğince Asya kıyısından 3 milden az uzaklıkta bulunan adalar, Andlaşmada tersine hüküm olmadıkça Türk egemenliği altında kalacak diğerleri için hiç bir hak iddia edemeyeceği gibi 1947 Paris anlaşmasıyla 12 ada İtalya nın sahip olduğu koşullarla Yunanistan ın egemenliğine bırakılacağı hühümleriyle Ege nin ada ve adacıkları meselesi tartışma getirmez şekilde on yıllar öncesinde düzenlenmiş olduğu gerçeği Türkiye keyfî ve tek taraflı tüm Antlaşmaları kuşkuyla karşılamaya başlayana kadar yürürlükte değilmiydi?…

Neden 12 adaya ait Meis’i uzak ada olarak kabul etmek istiyorsunuz ki tarih boyunca tüm fetihlere rağmen Yunan adası olarak kalmıştır. Yunanistan bir adalar ülkesi olduğundan Meis Yunanistan’ın bir parçasıdır ki Atina dan mesafesi Ankara – Mardin mesfesinden küçüktür.

Öyleyse, neden Yunanistan’ın Meis adasının Münhasır Ekonomik Bölge’ye (MEB) sahip olamayacağı ve “tüm bu iddiaların uluslararası hukuku ihlal ettiği ve mantığa uygun olmadığı” konusunda ısrar ediyorsunuz?

İngiltere MEB’inin, uluslararası hukuka göre, dünyanın beşinci büyük MEB’i olduğu ve yaklaşık 7 milyon kilometre kare ile, İngiltere’den on binlerce kilometre uzaklıktaki tüm denizaşırı yerlere sahip olduğunu neden unutmak istiyorsunuz?

Uluslararası hukuka göre Fransa’nın MEB ine tüm denizaşırı yerlerinin (Atlantik, Pasifik ve Hint Okyanusu adaları, Güney Amerika’da Fransız Guyanası vb) MEB lerinin de (ki bunlar Avrupa Birliğinin MEB’inde de katılıp hesaplanıyor) katıldığını neden unutmak istiyorsunuz ?, – tüm bu adalar, Yunanistan kıyılarının sadece 580 kilometre açıklarında bulunan Meis adasına nazaran Fransa’dan “ışık yılı” mesafesindeler ve Uluslararası Hukuka göre hepsi MEB’ye sahiptırler!

Sayın Bakan,

Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin 21. yüzyılda kaba kuvvet kullanıp yeni bir Osmanlı İmparatorluğu yaratma yönündeki tüm çabalarının, Türkiye, Doğu Akdeniz, Balkan ve dünyanın barış ve istikrarını tehdit eden tamamen mantıksız ve gerçek dışı bir hedef olup olmadığını hiç merak ettiniz mi?

Yurt dışında ve kendi ülkenizde gerçekleştirdiklerinizin, (örneğin, yıllarca yargısız hapis, hoşlanmadığınız tüm siyasî partileri kapatmak, seçilmiş belediye başkanlarını görevden almak ve ülkenizi İstanbul Antlaşmasından çekerek kadına yönelik şiddeti kışkırtmak) insan haklarını ihlal edip etmediğini hiç merak ettiniz mi? Neticesinde de tüm Türkiye’nin ödeyeceği çok ağır bedeller yaratacağını hiç düşündünüz mü?

Bölgemizdeki halkların barış içinde ve bir arada yaşamalarının korunmasına katkıta bulunacak yukarıda sözü edilen endişelerimizi nazarı itibar alıcağınızı diliyor ve umuyoruz.

İHA Yönetim Kurulu Adına

Başkan
Capt. Evangelos Rigos
2. Başkan
Prof. Nina Gatzouli
(Türkçe ye çeviri Vasilis Kiratzopulos)

SOURCS: INTERNATIONAL HELLENIC ASSOCIATION